25 Şubat 2016 Perşembe

Kuralsız | Veronica Roth Film/Kitap Farklılıkları



Herkese Merhaba!
Kuralsız bittiğine göre onun yorumunuda girebilirim. Kitabı bitirdim ve filmi izledim. Şimdi yine bütün notlarımı paylaşacağım.

YİNE UYARIYORUM, KİTABI OKUMAK İSTEYENLER OKUMASIN. SPOILER İÇERİR!

Kuralsızda Tris, Four ve diğerleri Dostluk yerleşkesine gidiyorlar. Filmde oradan kısacık bir kesit görüyoruz ama kitapta biraz daha uzun kalıyorlar. Hepsine ayrı odalar veriliyor ve yerleşiyorlar. Dostluk yerleşkesine girmelerindeki şart silahlarını teslim etmeleri ama Four gizlice Tristeki silahı saklıyor. Ayrıca Bilgelik yerleşkesindeki simülasyon bilgilerinin olduğu bir diskte ellerinde. Tris ailesinin ölümüyle ve bütün yapılanlarla ilgili veriler diskin içinde olduğu için kırıp yok etmeye cesaret edemiyor.



Filmde yemek yerlerken Peter'ın söyledikleri için Tris ona saldırıyor ama kitapta Peter gizlice Tris'in odasına girip diski çalmaya çalışıyor. Tris onu bir güzel pataklıyor. Dostluktan birileri gelip Tris'i durduruyor ve ona Dostluk serumu veriyorlar. Tris'in kafası bir hoş oluyor. Çiçekler, bulutlar moduna giriyor bir süre.

Tris ve Peter'ın çıkardığı karışıklık yüzünden Dostluk yerleşkesinden ayrılmalarını istiyor Johanna. Ayrıca Johanna kitapta zayıf ve yüzünde yara izi olan bir tip. Bizimkiler Dostluk yerleşkesinden ayrılmak için hazırlıklar yaparken Bilgeler ve Cesurların olduğu bir konvoy Dostluğa gelip kaçakları arıyor. Bütün Fedakarlar ve Tris, Four falan dostluk kıyafetleri giyip diğerlerinin arasına karışıyor. Yaptıkları numara ortaya çıkınca karışıklık çıkıyor ve kaçmaya başlıyorlar. Four sürekli Tris'ten destek almaya çalışıyor ama Will'i öldürdükten sonra Tris silah tutamıyor. Filmde onu göstermek pek mümkün olmamış ama kitapta Tris çoğunlukta silah kullanmıyor. Ayrıca ilk kitabın sonunda kolundan vurulduğu için sağ tarafını pek kullanmıyor, nişan alamıyor. Filmde vurulma olayını unutmuşlar. Yaralı falan değildi Tris.



Aynı şekilde trene biniyorlar ve topluluksuzların yerleşkesine gidiyorlar. Filmde bana göre biraz daha lüks gibi gösterilmiş ama kitapta ilkeller. Yani silahları falan var ama kıyafetleri farklı topluluklardan toplanmış, her giydikleri parça farklı bir renk. Filmde baya havalı falan duruyorlar. Four'un annesi Bilgeleri devirmek istiyor aynı şekilde ama bütün bilgileri silip hepsini öldürmekten söz ediyorlar. Four onlara katılmayı reddedip Dürüstülüğün yanına yerleşen Cesurları bulmaya gidiyor. Tris'te onunla birlikte gidiyor ama Caleb topluluksuzlarda kalan Fedakarlarla olmak istediğini söylüyor.

Dürüstlük merkezine gittiklerinde tutuklanıyorlar ve doğruluk serumu veriliyor ama sorgulama filmdekinden daha ayrıntılı. Önce ailevi, kişisel sorular falan soruluyor. Four'a babasıyla ilgili durumunu soruyorlar. İzleyen herkes -Cesurlarda dahil- Marcus'tan dayak yediği için Cesurluğa geçtiğini öğreniyor. Ardından asıl sorular soruluyor. Yani Fedakarlığa yapılan saldırıyı Tris ve Tobias'ın olduğu bir grup mu yaptı diye soruluyor ama gerçekler ortaya çıkıyor. Tris Will'i öldürdüğünden söz ediyor. Ama bunu seruma karşı koyamadığından değil, artık içinde tutup o yükle yaşayamayacağından söylüyor. Çünkü seruma karşı koyabiliyor. Ayrıca Tris Uyumsuz olduğunu da söylüyor ve bazı insanlar ondan çekiniyorlar.



Dürüstlük serumuyla yapılan yargılamada Four'la ilgili öğrendikleri şeyler yüzünden Cesurların çoğu Four'a korkak diyor. Benzeri laflar edip sinir etmeye çalışıyorlar. Ardından Four bütün kalabalığın ortasında Marcus'u dövüyor. Kafa göz dağıtıyor yani.

Bilgelikle birlikte olan Cesurlar saldırı yapıp Uyumsuzları aramaya başlıyor ve yeni serumları enjekte ediyorlar ama serumlar filmdeki gibi değil. İğne vücutlara giriyor ve içindeki ilacı bırakıyor. Yani çipleri çıkarıp kontrol altına alınmaktan kurtulmak gibi bir şey söz konusu değil.

Yapılan saldırıda Eric yakalanıyor ama hemen öldürülmüyor. Hatta yaraları tedavi ediliyor. Bilgelik ve Dürüstlük görüşme yapıyor ve bu görüşmede Uyumsuzları teslim etmeleri, kontrol serumunu almayan herkesin rapor edilmesini ve Eric'in serbest bırakılmasını istiyorlar. Ayrıca Dürüstlüğe önemli bir topluluk olmadıkları ve yok edilmeye müsait oldukları söyleniyor. Dürüstlük lideri söylenenleri yapmak için geri geldiğinde Cesurluk üyeleri kontrolü ellerine alıp yeni liderler seçiyorlar. Tobias ve Tori onlardan iki tanesi. Liderler ve diğerlerinin kararıyla Eric yargılanıyor ve öldürülüyor. Ardından Cesurlar evlerine yani Cesurluk yerleşkesine gidiyorlar.

Orada verilen serum harekete geçiriliyor ve Tris serum etkisinde intihar edenleri görünce Four'a söz vermesine rağmen Bilgelik merkezine gidiyor. Onun ardından Four da gidiyor. İkisi üzerinde de deneyler yapılıyor ama amaç filmdeki kutuyu açmak değil. Uyumsuzlar üzerinde işe yarayacak bir serum geliştirmek. Kitapta mesaj olan bir kutu falan yok. Ayrıca Tris'le ilgili bütün bilgileri Caleb veriyor.

Peter'ın yardımıyla Bilgelikten kaçıyorlar. Ardından Fedakarlığa sığınıp Topluluksuzlarla bir araya geliyorlar. Tris, Four'dan ayrılıp Christina ve Marcusla birlikte Dostluğa gidiyor. Oradan birilerini bulup Bilgeliğe yapılan saldırı sırasında binaya giriyorlar. Kimse onların geleceğini bilmiyor ama Tris annesinin korumak için öldüğü bilgiye ulaşmadan bütün verilerin silinmesini göze alamıyor. Four'un içinde olduğu topluluksuzların saldırısı sürerken Tris, Jeanine'in odasına giriyor. O sırada Tori'de geliyor ve Jeanine'i öldüren kişi o. Yani filmdeki gibi Evelyn öldürmüyor. Başta Tris'i hain sanıyorlar ama ardından Four bilgisayardaki bilgileri bulup yayınlıyor. Mesaj gizli bir kutudan değil, Jeanine'in bilgisayarındaki dosyadan çıkıyor. Mesaj yayınlamadan birkaç dakika önce Topluluksuzlar Cesurların silahlarını alıp onlarıda yok etmekle tehdit ediyorlar ama mesajın yayınlanmasıyla ortalık karışıyor.



İkinci kitap orada bitiyor. Birinci kitaba göre daha fazla fark vardı ama filmde bence baya güzeldi. Kitap daha uçurum kıyısında gibi geçiyordu ama.

Kafanıza takılanlar için yorum bırakabilirsiniz :)

21 Şubat 2016 Pazar

Uyumsuz | Veronica Roth Film/Kitap Farklılıkları


Herkese Merhaba!
Son filmin çıkış tarihi yaklaşınca ve fragmanın heyecanına kapılınca spoiler yüzünden bıraktığım son kitabı okumak istedim ama filmler ve kitaplar birbirine karışınca bir sürü şeyi yanlış hatırladığımı ve eksiklerim olduğunu farkettim. O nedenle seriye ilk kitaptan başladım. Uyumsuz bittiği an filmide izledim ve aradaki farkları genel olarak not aldım. Eğer filmi izlediyseniz ve kitabı okumak istemiyorsanız ya da benim gibi bir duruma düştüyseniz bu yazı size yardımcı olur sanırım.

EN ÖNEMLİ KONU; EĞER KİTABI OKUMA NİYETİNDEYSENİZ VE SPOILER İSTEMİYORSANIZ BU YAZIYI OKUMAMANIZ GEREKİYOR.

Öncelikle filmde oyuncular pek 16-18 gibi durmuyordu ama kitapta Tris 16 yaşında. Four'da 18 yaşında. Baştaki sınav simülasyonunda bir parça daha var. Tris filmde olmayan parçada tanıdığı bir suçluyu tanımadığını söylüyor ve dürüstlüğe ters düşecek şekilde davranıyor.



İkinci olarak Cesurluk yerleşkesinde yapılan dövüş oyunlarında Tris'in hiç kazandığı olmuyor filmde ama kitapta ilk dövüşünü Peter'la yapıp baya okkalı bir dayak yiyor. Ardından Myra ve Molly'le dövüşüyor ve ikisinide yeniyor. Filmde Peter'dan dayak yiyince atıldığını ama trene binip bayrak oyununa katılınca atılmaktan kurtulduğunu görüyoruz ama kitapta atılma durumu yok. Ayrıca listenin en üstünDe Edward diye biri var ve Edward, Peter'ın saldırısı yüzünden Cesurluktan ayrılıyor. Peter ikinci sırada olduğu için Edward'ı yatakhanede kör ediyor. Tris'e yapılan saldırının sebebide ileriki oyunlarda ilk sıraya onun geçmesi.



Bayrak oyununda uyuşturucu silahlar değil boya tabancaları kullanıyorlar. Oyunun sonunda kazanan Tris olmasına rağmen Christina bayrağı alıyor. Kitapta Tris ufak tefek, Christina daha uzun boylu, filmde tam tersi olmuş.

Tris'in birkaç kez Cesurlukta doğan adaylarla da takıldığı ve değişik şeyler denediği oluyor. Filmde bu duruma fazla değinmemişler. Ayrıca Cesurlukta tanıştığı arkadaşları Tris'in korkusuz olmasından ve sıralama üstlere çıkmaya başlamasından rahatsız oluyorlar. Kötü niyetle değil, kıskançlık ediyorlar.



Tris'in annesi kamyon doldururken değil, ziyaret günündeyken onu görmeye geliyor ve test sonucuyla ilgili soruları o zaman soruyor. Ayrıca Bilgelikte geliştirilen serumu sorması için kardeşini görmeye gitmesini istiyor Tris'ten. Tris annesinin cesurluktan olduğunu öğreniyor ve kitapta kadınında Uyumsuz olduğundan bahsediyor.

Four ve Tris birlikte korku simülasyonuna girdiklerinde daha farklı eylemlerde bulunuyorlar. İnce köprüden pencereye yürümek yerine aşağı atlıyorlar mesela. Four'un son korkusu Marcus. O sahnede Four hiçbir şey yapmıyor ve Tris araya giriyor. Kemer Tris'e çarpınca Four sinirleniyor, Marcus'a karşı koyuyor ve simülasyondan öyle çıkıyorlar.



Al intihar ettikten sonra Eric onun çok cesur olduğunu ve sonunu bilmediği bir yolculağa çıkmanın cesaret isteyeceğini söylüyor ve bir nevi Al kahraman ilan ediliyor gibi bir durum var.

Tris kardeşini görmeye kitabın sonlarında gidiyor ve ona annesinin söylediği serumdan ve Bilgeliktekilere katıldığı için yanlış bir tercih yaptığından bahsediyor. Caleb sinirlenince Tris'ten gitmesini istiyor ve Jeanine'le ilk kez orada karşılaşıyorlar. Kadın Tris'i odasına çağrıyor ve ona Fedakarlıktan neden ayrıldığını soruyor. Tris ailesini korumak için Bilgelik tarafından çıkarılan haberleri desteklediğini söylüyor.



Filmde Tris'in simulasyonlara girdiğini ve cesur gibi davrandığını görüyoruz ama kitapta baştan sona kadar bir uyumsuz gibi davranıyor ve simülasyonun akışını değiştiriyor.

Tris'in 3 tane dövmesi var. Köpürücük kemiğindeki kuzgunlar ve iki omzunda bulunan fedakarlık ve cesurluk sembolü.

Final sınavında ailesini vurması gereken sahnede silahın önüne kendisini geçirdiğini görüyoruz. Bilgeliğin hazırladığı yeni serum tam sınavdan çıkarken veriliyor. Tris adaylık aşamasını birincilikle bitiriyor.



Filmde Fedakarlıklara saldırdıklarında Four'un uyumsuz olduğunu öğreniyor ama kitapta en başlardan beri öyle olduğundan şüpheleniyor.

Jeanine'e yakalanıp Four ile ayrıldıklarında ve Tris öldürülmek üzereyken annesi geliyor. Filmde Tris'i vurmak üzerelerken kurtuluyor. Kitapta Tris'i su tankının içine koyuyorlar ve boğulmak üzereyken annesi geliyor.

Son olarak simülasyonu kapatıp silen kişi Four. Jeanine'e serum verip eline bıçak fırlattıkları bir sahne yok.

Aklıma gelenler bu kadar. Eğer eklemek, sormak istedikleriniz olursa yorum bırakabilirsiniz. :)

15 Şubat 2016 Pazartesi

Altın Oğul - Pierce Brown (Kızıl İsyan #2) | Kitap Yorumu

Altın yüzlerden oluşan bir denizde sürükleniyorum. Burada sadece güçlü olan hayatta kalabilir. Sadece akıllı olan yönetebilir. Hâlâ oyun oynuyorum ama bu, oyunların en ölümcülü. Ben yüzyıllardır köleleştirilen halkımın kılıcıyım. Bağışlamayacağım. Ve unutmayacağım.

Mars Enstitüsü'ndeki amansız rekabetten zaferle çıkan Darrow, namı diğer Azrail, yönetici seçkinler arasında saygın bir konuma yükselmiş, en zalim ve zeki Altınlara; Eşsiz Yaralılara katılmıştır. Ancak Darrow onlardan biri değildir: Geleceğin yalanlar üzerine kurulu olduğu, trajediyle dolu, unutamayacağı ve affedemeyeceği bir geçmişi vardır.

Sistemi içeriden yıkma hedefine ulaşmak için herhangi bir Altın değil; en iyi, en güçlü, en zeki, en vazgeçilmez Altın olmalıdır. Halkını aydınlığa çıkarmasının başka yolu yoktur ancak bu yol boyunca attığı her adım, Darrow'un kendi gölgesini biraz daha karartacaktır. 


Herkese Merhaba,
Nasılsınız? Ben bu kitaptan sonra pek iyi değilim. Konuya girmeden uyarıyorum, ilk kitabı bilmeyenler yorumu okumasın. Birinci kitabın sonundan başlayacağım için anlatmaya spoiler yemiş olursunuz. Kızıl İsyan benim favori distopyam. Yazar harikalar yaratmış ve teşekkür yazısında ne kadar uğraştığını farkettim. Böyle bir kitap için daha azı da mümkün olamazdı. Üçüncü kitabı dev gibi bir merakla bekliyorum. Şimdi yoruma gelelim.




Buradan sonrasını birinci kitabı okuyanlara yazdığım için sonunda ne olduğunu biliyorsunuz. Darrow oyunu kazanıyor. Tanrıların olduğu bölüme, gökyüzündeki yerlerine ulaşıp bütün her yeri birbirine katıyor ve oyuna damgasını vurup bitiriyor. Bütün haneler onu almak için tekliflerini hazırlıyorlar ama Augustus Hanesinin himayesine giren Darrow karısını öldüren adamın gözdelerinden biri oluyor. Çakal sürülüyor ve Darrow'un oyun sırasında kurduğu takımı farklı hanelere dağılıyor. İkinci kitabın başlangıcında yeni bir oyun var. Gemilerle birbirlerini yokeden haneler var. Uzay gemisini kastediyorum. Sona iki gemi kalıyor. Darrow'un ki ve Bellona'ların gemisi. Darrow tam kazandığını düşünürken bir değişiklik oluyor ve ikinci olarak oyunu tamamlıyor. Ardından Bellona Hanesinden yedi kişinin saldırısına uğrayıp aşağılanınca hakkında dedikodular çıkmaya başlıyor ve gözden düşüyor. Augustus açık artırma ile Darrow'u himayesinden çıkarmaya karar veriyor ama bu mümkün olmadan Darrow bir meydan okumayla ipleri eline alıyor ve savaş o anda başlıyor.




Tam olarak bir savaş başlamıyor tabiki ama temellerinin atıldığını hanelerin oyunlar dışında birbirlerine düşman olduklarını görüyoruz. Bellona'lar Darrow'un canını istiyor çünkü Julian'ı öldürmesiyle ilgili durum Augustus-Bellona düşmanlığına tuz biber ekiyor. Bütün eski dostlar bir araya gelip Darrow'un çevresinde toplanıyor. Hükümdarı da bu kitapta bolca görüyoruz ama kendisi güç hırsıyla gözleri körleşmiş bir b*tch. Bunu söylemek istemezdim ama egoist pisliğin teki kendisi. Tamam, Hükümdarsın ama bir Darrow değilsin.



"Sana güvenebilir miyim?" 
"Ne konuda?" 
"Çoğu insan düşünmeden evet derdi." 
"Çoğu insan yalan söyler."

Bu kitapta Ares'i de öğreniyoruz. Darrow onu altın yapan adamların, hanesinin, hayallerinin ve dostlarının arasında kafa karışıklıları yaşıyor. Onun için iyi bir hayat istiyorum ben ama içine dahil olduğu savaşla ve geride bıraktığı geçmişiyle artık korkak genç çocuğu göremiyoruz. Savaş ve ölüm Darrow'un gölgesi haline geliyor.

"Ev vardığın yer değil, her yer kararırken ışığı bulduğun yerdir." 

Darrow büyük bir davanın içinde ama etrafındaki insanlara güvenmek istiyor çünkü güveneceği insanlar kalmadıktan sonra savaşmak için bir neden bulamıyor. Yine de kendini arkadaşlarından uzak tutmakta bir numara. 


"Bir fırtınada iki tekneyi birbirine bağlayamazsın. Yoksa birbirlerini dibe çekerler." 
Genel olarak kitapta bolca ters köşe var. Kime güvenmeniz gerektiğini dikkatli seçmeniz gerekiyor. Ayrıca Darrow kafasının karıştığı bir anda Eo hakkında öğrendiği bir sırla gücünü toparlıyor. Azrail gittikçe dikkatleri üstüne topluyor ve son savaş artık çok yakın. Zincirler kırılacak.



5/5