5 Nisan 2016 Salı

Gölgeler - Paula Weston (Refaim #1) | Kitap Yorumu



Gaby Winters yaklaşık bir yıl önce ikiz kardeşi Jude'u bir trafik kazasında kaybetmişti. Kazadan sonra bedeni iyileşmişti ama acısı hâlâ ilk günkü gibi tazeydi ve kâbusları bitmiyordu: Her gece kâbuslarında iblislerle ve cehennemin diğer yaratıklarıyla savaşıyordu. Ve sonra karşısına Rafa çıktı. Rafa, sadece kâbuslarında sık sık gördüğü çocuk değildi, aynı zamanda ikiz kardeşi Jude'la da bir geçmişleri olduğunu iddia ediyordu. Gaby, hayatı ve kendi hakkında bildiğini düşündüğü gerçeklerin sadece birer yalan olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı ve bulması gereken gerçekler kâbuslarındaki gölgelerde gizliydiler. Rafa kimdi? Refaimler kimlerdi? Ve en önemlisi Gaby kime güvenebilirdi?

Herkese Merhaba :) Gölgeler yorumu ile karşınızdayım. Bu kitabı, seriyi çok seviyorum. Nedeni ne emin değilim. Yani konu olarak çok güzel ama asıl sebep o değil. Öncelikle ben ilişkideki bağların kuvvetini seviyorum. Jude ve Gabe arasındakini. Ayrıca Raffa'nın ikizlere olan sadakatine de bitiyorum. Konu yukarıda yazdığı gibi ama biraz ayrıntılardan bahsetmek gerek. Kitap kafamda tam olarak taze değil ama elimden geldiğince açıklayacağım.

"Birkaç şeyi çözüp anlamama müsaade et." 
"Neden bana yardım etmediğin gibi mi?" 
"Dövüşemeyeceğin aklımın ucundan bile geçmedi." 
"Dövüşmeyi bilseydim Rafa şu an bilincin yerinde olmazdı." 
"Gördün mü işte şimdi tamamen kaybolmadığına dair bir umut veriyor bu bana. Sen hala oralarda bir yerdesin."
Gaby ve ikiz kardeşi Jude bir trafik kazası geçiriyorlar ve Gaby kazada kardeşini kaybediyor. Bir şekilde kendini toparlayıp normal bir hayata adapte olmaya çalışıyor ve bunu yaparken ona destek olan bir ev arkadaşı var. Gaby kaybını geride bırakmaya çalışsada ensesindeki yara, bacağındaki sakatlık ve kabusları ona izin vermiyor. Her gece iblislerin olduğu ve kendisinin onlarla savaştığı kabuslar görüyor ve bunları bir web sitesinde hikaye olarak yazıyor. Ev arkadaşı bu kabuslardan haberdar olsa da Gaby yalnız gibi hissediyor ve kardeşinin acısının iliklerine kadar işlediğini biliyor. Bu durumu pek hafifletemiyor.
"Aklını başına topla burası güvenli değil.Pantolonunuda düzelt. Peki ne yani barmenden mi hoşlanıyorsun?" Ses tonu aksi.. "Simon iyi bir çocuk." 
"Benim gibi öpüyor mu?. " 
"Hayır dediğim gibi iyi bir çocuk."

Kabusları ona Raffa'yı getiriyor. Raffa yakışıklı ve becerikli bir Refaim. Yani düşmüş meleklerin insanlardan olan çocuklarından biri. Raffa'nın gelişi Gaby'nin içinde bulunduğu karmaşayı körüklüyor. Gaby aslında kabuslarının sadece kabus olmadığını öğreniyor. Ayrıca rüyalarında onunla birlikte savaşan kişi Raffa'dan başkası değil. Ondan cevaplar bekleyen çocuğun aslında kendisini çok daha iyi tanıdığını görüyor. Raffa, onu tanıyor. Gaby'i değil. Gabe'i. Rüyalarından yola çıkarak yazdığı hikaye ona Raffa'dan çok daha fazlasını getiriyor. Bütün Refaim topluluğu ve iblisler Gaby'nin peşinde. Çünkü kazayı yapmadan önce bir yıllığına ikiz kardeşiyle ortadan kayboluyor ve herkes onların öldüğünü ya da düşman tarafla bir anlaşma yaptığını düşünüyor. Gaby hiçbir şey hatırlamasa da herkes onu hatırlıyor ve hafıza kaybına inanmıyorlar. Bu durum Gaby'nin ve arkadaşının başını belaya sokuyor. Gaby unuttuğu geçmişiyle yüzleşmek zorunda.
"Gabe" diyor Rafa ve dudağımı ısırıyorum. " Biliyorum. Çaresine bakacağım." Bana doğru eğiliyor. Tişörtü parmaklarımın arasında. "Sen benden bir şey istemeyeli uzun zaman oldu. Bunu batırmayacağım." 
"Bir süreliğine pislik gibi davranmayı da bıraksan olur mu?" 
"Ona söz veremem işte."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder